Kisisel Gelisim
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Kisisel Gelisim

Kendinize inanın , güzel şeyler olmaya başlar.


Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Sedona'da Serbest Bırakmak Nasıl Olur?

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Sultan

Sultan
Admin

Kendi kendimize yarattığımız düş kırıklığı,mutsuzluk, yanlış anlamaların ana nedenlerinden biri de sınırlayıcı düşlere ve hislere ''tutunmak''tır.Kullandığınız arabanın direksiyonuna tutunmamanızı önerirsem bu talihsiz sonuçlar doğuracaktır.Ama size hizmet etmeyen bir bakış açısına hiç tutunduğunuz oldumu?

Yada bir duyguya hiç bir biçimde düzeltemeyeceğiniz bir duyguya tutunduğunuz?

Gerginlik yada kaygıya huzursuzluğa onu tetikleyen olay çoktan geçmiş olsa bile hala tutunduğunuz hiç oldu mu?

Tutunmanın karşıtı nedir? Serbest bırakmak..Hem serbest bırakma hem tutunma yaşamın doğal sürecinin bir parçasıdır.

Sizin elinizde sımsıkı tuttuğunuz kalem olduğunu düşünün tüm gün onu sımsıkı her yerde elinizde taşıyorsunuz hiç bırakmadan..elinize bir kalem alın ve en azından beş dakika bununla avucunuzda sımsıkı şekilde yaşamayı deneyin. Onu bırakmak tamamen kendi seçiminizdir..Daha sonra avucunuzu yavaşça açın.Kalemi fark edin avucunuzda kalemi serbest halde oynatın sallayın..Ve Bırakın yere düşsün..Ne hissettiniz az da olsa bir özgürlük duygusumu rahatlık.

Çünki onu tutuyor olmak sizin rahatça haraket etmenize engel oluyordu..
Bu çok basit bir örnektir.Kaleme tutunmanın bile faydası buysa birde duygulara tutunmayı düşünün?

Duygulara nasıl tutunulur?Sanırım burayı algılamakta güçlük çekiyoruz.
Bunu size kalemi bıraktığınız kadar nesnel anlatamam..Bu mümkün değil..
Oysa ki duygu kavramı da aynı kalemi bıraktığımız gibi bırakılıp vazgeçilebilen bir şeydir.

İçimizde geçmişimizden gelen, bilinç altımızda kodlanmış, var olmuş bir inanca bir deneyim gelir dokunur, bizdeki bir inancı destekler tetikler, ateşler. ve duygu üretiriz...Bu olumlu yada olumsuz duyguyu ne kadar sürdüreceğimiz ve bundan sonra da nasıl çok daha kolay ateşlenmesini sağlayacağımız yada hiç ateşlenmemesini sağlayacağımız bize bağlıdır..

Örneğin Geçmişimde yaşadığım örneklerden, gördüğüm deneyimlerden bir inanca sahip oldum diyelim..

''Biri bana aptal derse beni artık sevmiyor demektir'' gibi bir inancım oldu... Aptal kelimesi sevgisiz kalmanın yüzlerce kanıtlarından biri olarak bilinç kütüphaneme yerleşir...Ve biri geldi bana ''sen aptalsın'' dedi..Hızlıca biliçaltım örnek arar..Doğrumu söylüyor der?Kanıt bulmaya haklı çıkarmaya çalışır..Çünki bilinçaltı duyduğu herşeye inanmak ister..Otomatik sözlük gibi direk içinde o kelimeyi tarar..kelimenin geçtiği her anıyı büyük bir ustalıkla döker..Bu dökümü farketmeyiz Çünki çok hızlıdır ve direk duygu üretiriz..

Kalp atışlarımız hızlanır, midemiz karışır, nefesimiz yavaşlar duraklar yada hızlanır..Ve duruma göre kendimizi kötü yada iyi hissetmeye başlarız.

Yöntemde farkına varmamız gereken bu hislerdir işte..
Biz miğdemiz hızlı kalp atışlarımız değiliz.
Bunlar bizden bağımsız kodlanmış bir inancın belirtileridir.

Aşşağıdaki bu vucut tepkilerinin tanımlamalarından herhangi biri yada birilerine o andan itibaren girmiş oluruz..

Yanlız, itilmiş, çaresiz, kederli, ümitsiz, öfkeli, iğneleyici,korkmuş, çapraşık cesur,coşkulu, harika, uyumlu, şevkatli, sevinçli, dingin.vs vs.hissederiz..

İşte tam burada bu sahte hisleri sürdürmek, ona dahil olmak ona tutunmak ona sarılmak, ondan medet ummak,ya da onun meydana gelmesine engel olmak ya da meydana gelmesini seyrekleştirmek, o hislerle başa çıkmak vs. vs. bizim elimizdedir..

Yalnızlık,cesaret,itilmişlik,hüzün şevkat öfke,keder vsvs...Bu saydığım hisler dört temel istek bir ağaç olsa, onun yapraklarıdır.Ağacın ana gövdesi ve kökleri ise temel istekler diye bahsedilen isteklerdir..

Burada vucudumuzun tepkisi duyguyu yakalamamız için en önemli kanıttır..
Normal hayat akışımızda hızla geçen düşüncelerimizi hislerimizi, vucudumuzu gözlemleyerek yakalayabilir ve bırakabiliriz..

Dağınık bir odayı toplamanın binbir çeşit yolu olduğu gibi..Bu durumla başa çıkmak için nefes egzersizi,kendimize güvenme, iç barış sağlama meditasyonlar, telkinler iç kapasitemizi keşfetmek vs vs. gibi bir çok yol vardır.ve birde bırakma ve salıverme vardır..

Ben size öfkelenip durmayı bırak
evhamlanıp durmayı bırak
sinirlenmesene
saçma sapan düşünmeyi bırak
haydi neşelen kederlenmeyi bırak
korkmayı bırak
dersem buna örnek vermiş sayılırım..
ama bu hisler sadece yapraklar olduğundan bu hisleri bırakmanın anlamını kavrayamayız.
İşimize gelmez kendimizi o hissin içinde GÜVENde sanırız,
O hisle hayatı KONTROL ediyoruzdur, çünki kendi bildiğimiz yoldan oluyordur,
O hisle ONAYlandığımızı sevildiğimizi hissediyor yada SEVGİ dilenip dışarıda sevgi arıyoruzdur.Bunu belkide yıllarca bilinçsizce böyle yapmışızdır.Oysaki bunların dışardan sağlanamyacağı gerçeğini göremeyiz.Bunlara zaten içimizde sahip olduğumuzu bilmeyiz.Neden kederlendiğimizi, neden öfkelendiğimizi, neden utandığımızı neden cesaretlendiğimizi vs,bilirsek, onun köküne inersek kendimizi anlayıp o hissi düşünceyi bırakabiliriz.Bu yapraklar kocaman tablonun köşesi gibidir..Köşesine bakınca tabloyu göremeyiz..Yorumlar yapmakla yetiniriz..Tabloyu görebilirsek gerçeği anlarız.

Bırakmak kahkaha atmak gibidir..
Kahkahanızı salıverirsiniz kısıtlamaz tutmazsınız,gülüş kontrolden çıkmıştır,dökülmüştür...Sonrasında ise rahatsınızdır..sevgi dolusunuzdur.
En son kahkaha attığınız anı kafanızda canlandırın..Ne kadar rahat ve akışta olduğunuzu görün..o an bedeninizden çıkan enerjinizi hissetmeye hatırlamaya çalışın.Neresinde? kalbinizde miğdenizde?akışkanmı katı mı tek parçamı rengi varmı? yakalamaya çalışın..

Serbest bırakmak bir süre sonra o kadar uzun cümleleri kurmayı sıralamayı gerektirmiyor.

Hatırlıyor ve o an bırakıveriyorsunuz..Tek sorduğum soru bırakabilirmiydim? oluyor ve bırakıyorum..hatırlamak farkına varmak ve soruyu sormak toplam 5 sn.Duygu yoğunluğuna göre 5 sn- 1 dk kadarda bıraktığın an sürüyor. Anlıyorsun zaten hala o enerji akıyor..Kahkahayı (onun enerjisini)yarım kesebilirmisiniz? Kesseniz de o akmak ister..onun gibi..

Evet arkadaşlar kitapta serbest bırakmak tanımlamasına çok uzun yer ayrılmış.Çünki aslında bu en iyi örneklerlerle anlaşılacak her alıştırmada dahada pekişecek basit ve doğal bir eylemdir...Nasıl gülünür, nasıl ağlarız, nasıl seveceğim gibi soruların tarifi bitmez ise bu da bitmez.Bu duygusal bir eylemdir.Ben elimden geldiğince kendi tanımlarımla buraya başlangıç yaptım..

Yapabilir miyim diye endişelenmeden sakince okuyun yapabileceğinizi bilin..Çünki sahiden kolay ve tek bir metodu yok yani tarifi yöntemi, hissi yok, kişiden kişiye değişebilir ya benim ki uymazsa endişesine kapılmayın..Rahat olun...

http://kendimce.lovelyforum.net

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz